Geçmişimizdeki tüm güzel değerlerimizi hayat tarzımızın içine alarak, toplum olarak kendimizi
yeniden inşa edebilir miyiz? Evet, bugün ihtiyacımız olan iyi, doğru ve güzel değerler ve işleri ahilikle hayata geçirebilir, çağdaş teknikler ve bilimle yoğurarak günümüze ve geleceğe iyi bir yatırım yapabiliriz.
Sorunlar mı? Onlar, her zaman ve her yerde vardır, olacak ve sorunların ortaya çıkmasında şüphesiz birçok faktörün etkisi vardır. Görmezden gelmek yerine sorunlarımız için çözümler geliştirmeliyiz ki burada en
önemli yol eğitimde aranmalıdır. Ama sıradan bir eğitimde değil, amaca uygun, nitelikli ve kolaylaştırılmış bir eğitimde. Ahilik bunun için biçilmiş kaftandır. Batılı toplumların bile inceleyip, özellikle iş hayatını geçirdikleri ahilik değerleri, teknikleri, davranış ve alışkanlıkları biz nasıl olur da hayata geçiremiyoruz?
Elimizde, ortak hayatımızı iyileştirmek ve geleceğe giden yolumuzu kolaylaştıracak denenmiş ve yüzyıllarca sürmüş, başarılı teknikler gibi imkânlar var. Sorunlara gelince: Sorunlar her yerde ve her zaman olacaktır ve ortaya çıkışında şüphesiz birçok faktörün etkisi vardır. Görmezden gelmek yerine sorunlara çözüm aramalı ve çözümde en önemli yol eğitimde aranmalıdır. Ama sıradan bir eğitimde değil, amaca uygun, nitelikli ve kolaylaştırılmış bir eğitimde.
Mutlu Aile, Başarılı Bireyler, Erdemli Toplum
Yıllar önce kendi ailemizde başlayan, kardeşlerimizle devam eden, kardeş aile gruplarıyla doruk noktasına ulaşan, birlikte eğitmek ve eğitilmek fikri bizi ve çocuklarımızı mutlu ettiği gibi, başarılarımıza da inanılmaz katkılar sağlamıştır. Kendi ailemizde görmüş olduğumuz bu olumlu değişim, bizde, neden bu güzel paylaşımı daha geniş kitlelere ulaştırmayalım fikrinin oluşmasına ve bu projenin doğmasına sebep olmuştur. Bu uygulama çok sayıda aile ve iş ortamlarında uygulanmış, kamuoyu yoklamaları yapılmış, tecrübeli bir proje heyeti tarafından değerlendirilmiştir.
Okumakta olduğunuz bu rapor çok sayıda uygulamanın sonucu ve eseridir. Projede sade ve basit bir yolun izlenmesi lütfen sizi yanıltmamalıdır: Sevgili peygamberimiz ve Leonardo da Vinci’nin sadeliği övmeleri boşuna mıdır? İnsan, kolaylık varken neden zorlaştırır? Bir işin en güzel tarafı faydalı, sade ve kolaylaştırılmış olması değil midir? Okumakta olduğunuz bu basit çalışma, ister birey olarak, isterse grup, küme ve toplum olarak çok şey alınabilecek, ilginizi ve beğeninizi arayan bir tekliftir.
İnsan merkezli ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimseyen ahilik, dayanışma içerisindeki bireylerin mutluluğu ile toplumun huzur ve düzenini sağlamıştır. Ortak üretim, mesleki eğitim, kalite ve standardizasyon alanlarındaki ihtiyaçlarımızı ahilik değerleri olan cömertlik, doğruluk, samimiyet, dayanışma ruhu ve fedakârlık ile akıl, ilim ve ahlâkın aynı potada eritilip hayata geçirildiği ahilik üzerinden karşılayabiliriz.
Proje Yazarı: Yaşar TÜKEK Kimdir?
Tekstil ve elektrik mühendisliği eğitimleri. Okul birincilikleri, Bakanlar Kurulu kararıyla üniversite mezunu sayılma. İnşaat işleri, beyaz eşya ve tekstil üretimi ve ticareti. Diğer taraftan radyo-tv yayıncılığı, proje yönetimi ve mentörlük. Nihayet mutlu aile ve erdemli bir toplum için sürekli çalışma ve mücadele ile geçen 52 koca yıl ve bütün bunlardan doğan bir birikim. Yazarın özgeçmişi için lütfen tıklayınız
Projenin Düzeni ve Ana Faaliyetler
Ahilik, yüzyıllarca bu coğrafyada ve dünya tarihinde bir ilk ve en büyük sivil toplum kuruluşu olarak var olmuş ve inşa edici bir rol oynamıştır. Erdemli insanın yetişmesi, mutlu aile ve iş ve ticaret ahlâkının hayata geçirilmesindeki başarılı uygulamalarıyla yalnız kendi toplumumuzun değil, İbn Batuta gibi coğrafyamızı ziyaret eden gezginlerin de ilgisini çekmiş, takdirini toplamıştır. Ahilik değerleri ve ilkeleriyle, günümüzde de uygulanabilir , sürdürülebilir ve çağdaş bir kurum olarak toplumumuzdaki birçok sorunu çözebilecek bir potansiyele sahiptir. Elinizdeki bu rapor, ahiliği teorik bir yoldan anlatan ve öven bir kitap değil, yıllarca denenmiş bir uygulama raporu olarak düzenlenmiştir.
Proje; belli başlı uygulama alanı olarak insan ilişkileri ve iletişim, duygu, davranış ve alışkanlıklarımızla başlamaktadır. Sonra birlikte yaşama, değerlerimiz, ilkelerimiz ve sorunlarımızı çözme yolları dostane bir şekilde hayata geçirilmek üzere işlenmiştir. Sonraki safhada kolaylaştırılmış bir planlama gibi kendimizde değişim yapma, başkalarını dinleme, anlama ve iyi ilişkiler geliştirmenin yolları gösterilmiştir. Sona doğru da kendimiz gibi başkalarının yararını gözeterek, onlarla birlikte çalışma ve dayanışma ağları kurmanın incelikleri sıralanmış, projenin eseri olarak olgun ve erdemli bir insan ve iyi bir toplumun doğuşuna rehberlik edilmiştir. Projede yer Ana Faaliyet konularını aşağıda sırasıyla yazıyoruz.
◊
PROJENİN ANA FAALİYET KONULARI
(AHİ KARAKTERİNİ OLUŞTURACAK EYLEM ADIMLARI)
♦
NOT: Aşağıda linkleri yer alan metinler kitap olarak da mevcuttur. Bu kitaptan edinmek isteyen okurlarımız aşağıdaki e-posta ile isteyebilirler. İstek yapacak okurlarımız lütfen adı-soyadı, kargo adresi ile telefon numaralarını yazsınlar. Kitaplar bedelsiz olarak ama bir şartla gönderilir: Kitabı alanlar en geç on gün (10) içinde kitap hakkındaki değerlendirmelerini yine bu e-posta ile bize ulaştıracaklardır. İlginiz ve hassasiyetiniz için şimdiden teşekkür ederiz. Kitabın isteneceği ve kitap hakkındaki düşünceleriniz için e-posta adresimiz: okurlar@gelisimveinsan.com
◊
◊
→İletişim, Güzel Konuşma ve Beden Duruşu
Başarılı, mutlu olmanın, sevilmenin, takdir ve saygı görmenin birinci adımı iletişim ve tebessümlü beden duruşu ve güzel konuşmadır. Güzel konuşma ve İletişim kurmanın temelinde muhatabımızın farklı bir şey düşündüğünü kabul etmek ve bize anlatmak istediğini anlamak ve ona uygun cevap verebilmek vardır. Biz kendimizi ifade edip anlatamadıktan sonra, diğer insanların bizi anlayıp algılamasını bekleyemeyiz. Onun için kendimizi güzel bir dille ifade etmeyi öğrenmemiz gerekli ve çok önemlidir. Bu bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Birlikte Yaşamamızı Etkileyen Duygular ve Alışkanlıklar
Küçük yaşta aldığımız bilgiler, görüşlerimizin temelini oluşturur. Bu bilgilerin ortalaması, fikirlerimizin temelidir. Fikir ve düşüncelerimizin haklılığını bu doğrultuda savunuruz ve iddia ederiz. Kişilik özelliklerimiz, düşünceler ve davranışlarımız, hislerimiz ister istemez geçmişe bağlıdır. Kişiliğimizi yenilemek için geçmişin negatif bağlarından kurtulmalıyız. Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→İlkelerimiz ve Değerlerimizin Üstümüzdeki Etkileri
İlkeler de, deniz fenerleri ve kuzey gibidirler. Onlar, karşı konulamayacak doğal yasalardır. Kişi, ister eğitim görmüş, ister kara cahil olsun; ister Türkiye’de, ister Amerika’da büyümüş olsun. İster erkek, ister kadın olsun, bütün insanlar için geçerli bazı temel ilkeler ve kurallar vardır. İlke ve değerleri olan insanlar; doğruyu destekler, çalışanı takdir eder, çözümün bir parçası olur, kendilerini ve bulundukları ortamı yüceltirler. Bu bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Yapıcı, Yararlanan ve Çözüm Odaklı Olmalıyız
Davranışlarımızı; hırsımız, hasetliğimiz, öfkemiz, kinimiz, şahsî çıkarlarımız gereği için değil; yapıcı, birleştirici, çözüm öneren kararlarımızla belirlemeliyiz. Bunun için hem inisiyatif hem de sorumluluk sahibi olmalıyız. Kendimizi bir iç denetime tabi tutup, sahip olduğumuz özelliklerin farkına varmak, varsa eksikliklerimizi tespit edip onların giderilmesini sağlamak, gerekir. Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Doğru Yola Götürecek Amaçlar ve Eylemlerimiz
Dünyayı yöneten insanların alışkanlıkları içinde amaç ve hedef belirleme ve yazılı olarak çalışma alışkanlıkları vardır. Harvard Üniversitesinde yapılan geniş kapsamlı bir araştırma sonucunda, yazılı çalışmada bir sihir ve keramet keramet olduğu neticesine varıyorlar. Ahilik Teşkilatları “Toplumsal sorumluluk, hizmette mükemmellik, ticaret, sanat ve meslekte bilim, akıl ve ahlak değerleri ile yatay örgütlenme yaparak toplumun refahını ve medeni düzeyini yükseltmeyi amaç edinmişlerdir. Bunun için
sürekli uygulama ve çalışmalar yapmışlardır. Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Amaca Ulaşmak için Önemli İşlerin Yapılması
Geleceği düşünenler, büyük düşünenlerdir. Günlük işlerin içinde kaybolan insan, geleceğine etki edecek olayları düşünmeli, beş yıl, on yıl, 30 yıl sonra kendisinin, ailesinin ve yaşadığı toplumun gelmesi gerekli noktayı hesaplamalıdır. Onun için şahsî, ailevî, toplumsal amaçları belirlemeli, dengeli ve düzenli bir geleceğe taşıyacak amaçlara ve hedeflere dönüştürmelidir. Zaman, başı ve sonu olmayan bir süreçtir. İnsanın bu sonsuz akış içinde amaçlarını ve hedeflerini tespit etmesi her durumda faydalıdır. Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Dinleme, Anlama ve Anlaşılmanın Önemi
Anlamanın veya anlaşılmanın temel unsuru karşınızdaki insanla kurmuş olduğunuz iletişimden geçer. İletişimden gaye; kişiler arası ilişkilerde olabildiğince az sürtüşme yaşayarak, sorunları kavgaya dönüştürmeden çözebilmek, acı yerine mutluluk; kin yerine hoşgörü, nefret yerine sevginin yüklendiği bir aile ve toplum inşa etmektir. Onun için ahi önce anlamaya çalışmalı, sonra anlaşılmaya yer ayırmalıdır. Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Kişisel Yenilenme ve Gelişim
Bir koruda telâşla ağaç kesen birisiyle karşılaşıyorsunuz. “Ne yapıyorsun?” diye sorduğunuzda adam sabırsızca yanıtlıyor. “Görmüyor musun? Ağacı baltayla kesmeye çalışıyorum!” “Bitkin görünüyorsun,” diyorsunuz adama, “Bu işi ne zamandan beri yapıyorsun?” diye soruyorsunuz. Adam: “Beş saatten fazla oldu çalışıyorum, çok yoruldum! Zor iş bu!” diyor. “İşe birkaç dakika ara verip baltayı bilesene,” diyorsunuz. “O zaman ağacı daha hızlı kesersiniz.” Adam: “Baltayı bileyecek zamanım yok, ağacı kesmekle meşgulüm!” diyor. Baltayı bilemeye zaman ayırmak demek, en değerli varlığımızı yani kendimizi geliştirmek demektir. Kendimizi geliştirmek… Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Karşılıklı Kazanma Alışkanlığı
Aşırı hırs, heva ve heves mutluluğu bozar. İnsanı haksız hatta haram kazanca sürükler. Bu tip kazançlar önce hata, sonra anlaşmazlık ve çatışma yaratır. En azından bir işe ait süreçleri uzatır, sonunda huzursuzluk doğurur. “Ben” iddiası sağlıksız bir paradigmadır: ‘Ben (veya biz) her şeyi bilirim, sen/siz bilmezsiniz. Kararları ben veririm, senin karar verip vermeyeceğine de ben karar veririm. Bütün bunlar toplumun kurtlarıdır. Madem ki aynı gemideyiz, o halde birlikte karar vermeli, üretmeli, bölüşmeli ve birlikte gelişmeliyiz. Ahilik bütün bu yolları inşa etme ve birlikte yürüme sanatıdır. Bu bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Birlikte Dayanışma İçinde Çalışmak
Takım halinde yardımlaşarak ve dayanışma içinde çalışmak en iyi kazanma şeklidir. Bu yolla hem mümkün olan en çok insanın yeteneklerinden yararlanılır, hem de ortak amaçlara daha kolay varılır. Toplumda yer etmiş bazı söz, adet ve gelenekleri gözden geçirerek çağdaş imkanlarla yararlanmanın yollarını araştırmak gerekir. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var,” atasözünde çok güzel ifade edilmiştir. Buradaki doğruluk, sadelik ve basitlikten yararlanmasını öğrenmeliyiz. Toplumsal hayatımıza yüzyıllarca etki etmiş olan vakıflar ve Ahi locaları Anadolu kültürümüzde dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu sergilemektedir. Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayınız
→Ahi Karakterli BADEG Gençliği
İyi veya kötü her şeyin başı doğru düşünmektir. Düşünceler mıknatıs gibidir. Negatif düşünceler negatif olayları, pozitif düşünceler pozitif olayları çeker. Doğru ve pozitif düşüncede en büyük yardımcılarımız insani değerler, iyi, doğru ve güzel olan şeyleri birbirinden öğrenme yolunu seçen bireylerdir. Ahilik iyi ve güzel işler yapmak isteyene bu imkânı verir, nasıl yapacağımızın yolunu ve yöntemini gösterir. İyi ve doğru şeyler üretebilmek için zihninizi olumlu fikirlerle doldurun, güzel şeyler düşünün, kendinizi değişime açık tutun. Bu Bölümü görmek için lütfen tıklayın
Leave a Reply
Your email address will not be published. Required fields are marked (required)