soz incileriKitap: AKGÜN, İbrahim; Söz İncileri; Osmanlı Şiirinden Seçilmiş Beyitler. 2.baskı. Kurtuba Yayınları. 496 s. Ankara, 2012.

Söz İncileri için ne dediler?

“Bu gök kubbe altında söylenmedik söz olmadığını bilsek de, her yeni konuşmadaki sözleri ilk kez söylenmişler gibi dinlemeyi sürdürüyoruz. Bereket tarihçiler, edebiyatçılar, arkeologlar da var dünyada. Son olarak İbrahim Akgün’ün “Söz İncileri” kitabını okurken, bu gök kubbe altında söylenmedik söz olmadığı gerçeğini yine karşımda buldum.” (Mehmet BARLAS; Başyazı, Sabah Gazetesi)

“İbrahim AKGÜN’ün yazdığı Söz İncileri (Osmanlı Şiirinden Seçilmiş Beyitler) kitabı  günümüze ışık tutan birbirinden güzel beyitlerle dolu. Anlamları ve hikâyeleriyle birlikte okurla paylaşıyor AKGÜN” (Nazlı ILICAK; Sabah Gazetesi)

UYARI: Aşağıdaki kitap bölümlerini indirebilir, şahsi amaçlarınız için kullanabilirsiniz. Bölümlerin tamamı veya bir kısmı ticari maksatla kullanılamaz, parayla alınıp satılamaz. Alıntılarda kaynak gösterilmesini rica ederiz. Söz İncileri kitabının diğer bölümleri sıra ile yüklenmektedir.

SÖZ İNCİLERİ KİTABINDA YER ALAN BEYİTLER

(Bu sayfa yeniden yapım aşamasındadır)

Kıssa Anlatmak, Darb-ı Mesel Söylemek

Hisse imiş kıssadan ehl-i dile maksûd: Gönül insanı için kıssadan maksat sana düşen dersi almaktır. Ey bilen, biliyorum diyen insan, kıssanın amacını anla, ondan dersini al! Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız:

Kendini Bilmek, Başkasında Kusur Aramak

Çeşm-i insâf gibi kâmile mîzân olmaz; Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz: Yaratılışa ve olaylara ölçü ile adaletle bakmaktan daha büyük olgunluk olamaz; kişinin başkasının noksanını görmek yerine, kendi kusurlarını görmesinden daha ileri biliş ve anlayış olamaz. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Kabiliyet, Sanat, Marifet ve Yetenek

Artıran söz kadrini sıdk ile kadrin artırır; Kim ne mikdâr olsa ehlin eyler ol mikdâr söz: (Doğru ve güzel söz söyleyerek) sözün kıymetini artıran kendi değerini de artırır; herkes kabiliyetinin olduğu kadar söz söyleyebilir Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Kişiliğin Gelişme Alameti Olarak İyi Huy Güzel Ahlâk

Susuz değirmenlerin ne ile döner çarkı; Kerem etmeyen bey’in fakirden nedir farkı: Cömert olmayan bir beyin (varlık sahibinin, işverenin) nedir yoksuldan farkı yoktur. Onun düzeni de sonunda suyu kesilmiş değirmenler gibi sona erer. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

İyilikte Birleşme ve Sağlıklı Toplum Yolu

Emr-i bil ma’rûf imiş ihvân-ı İslamın işi; Nehy edermiş, bir fenâlık görse, kardeş kardeşi: İslam kardeşliğinin işi birbirlerine iyiliği ve hakkı tavsiye etmekmiş biri diğerinde fenalık görse, ikaz edermiş kardeş kardeşi. Bu bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Ümitleri, Hayalleri ve Korkularıyla İnsan Halleri

Gâh maliyede dâvada zamanım geçti; Hâsılı hırs ile hülyada zamanım geçti: Zamanım ekmek kavgalarında, mal mülk davalarında; kısacası, hırs ve hayallerimin peşinde koşmakla geçti. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Beni Âdem Cevherini Arama Yolculuğu

Benî Âdem âzâ-yı yek-dîgerend; Ki der âferîniş zi yek gevherend (Sadi) Âdemoğullarının her biri yekdiğerinin azaları olması için aynı cevherden yaratılmıştır. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

İdrak İklimine Yolculuk: İlim, İrfân Aramak

Halka fetvâ verirsin yâ sen niçün tutmazsın; İlmün var amelün yok hâ günâha batarsın (Yûnus Emre) Başkalarına yap veya yapma dersin ama kendin dediğini tutmazsın; ilmin var ama amelin yok, günaha batıyorsun! Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız 

Kim Vardı Diyâr-ı Kimyâya: Hayali, Efsanevi Varlıklar ve İlimler

Düşmüş kimi tecessüs-i kibrit-i ahmere; Olmuş kimine mucib-i iflâs kimya: Kimi toprağı altın haline getirmek için gizlice çalışmaya koyulmuş; kimi de iflas etmiş ki, sebebi kısa yoldan zengin olma peşinde koşmuş olmak. İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Tevhid İle Şirk Kavşağında: Hak İle Batıl

Bu zan, şüphe, yüzeysel bilgiler ve taklitler; Tevhidin kendisiyle bir yer değiştirseler: Ünlü mesnevi Mem û Zîn hikâyesi boyunca çok çeşitli safhalardan geçilir ve hikâyenin sonuna doğru felsefi bahisler ve tasavvuf yardımıyla olgunlaşma yoluna girilir. Esas ve son amaç akidenin temizlenmesi ve dünya hayatının esas gayesi olan tevhid yoluna girmektir Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Sultan Süleyman Kurtulamadı Karıncaya Hesap Vermekten!

Adldir asl-ı nizâm-ı âlem; Adlsiz saltanat olmaz muhkem: Dünya düzeninin esası adalettir; adaletsiz bir idarenin temeli sağlam olmaz, böyle bir idarenin yaşayacağından da emin olunamaz. Korkar terk-i adaletten aklı olan. Sultan Süleyman bile kurtulamadı karıncaya hesap vermekten! Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Haddeden Geçmiş Nezâket Yâl ü Bal Olmuş Sana

Yok bu şehr içre senin vasf ettiğin dil-ber Nedîm; Bir peri-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana: Senin anlatıp methettiğin güzel bu şehirde yok ey Nedim; (sen boş yere sayıklamaktasın, kim bilir, belki) bir peri görünmüş sana, bir hayal görmüşsün sen. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Dost İle Bilişmeğe Can Gözü Bidâr Gerek

Dilerse sırrımı âyan eyleyen; Dilerse damlayı umman eden dost: Dilediğinde sırrını açığa vuracak (ve seni âleme mahcup edecek) olan da; (senden aldığı) bir damlayı de niz edecek olan da dostun olan kişidir. (İyi düşün de dostlarını bu iki grup insandan birinden seç!) Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Cehlimi Bilmeyecek Mertebe Câhil Değilim

Cehlimi bilmeyecek mertebe câhil değilim; Bilirim rütbe-i noksânımı kâmil değilim: Bilgisiz olduğumu bilmeyecek kadar cahil değilim; eksiklerimin farkındayım, kâmil olduğumu söyleyemem. Bilgisizliğinin farkında olanın hem kendisi bir mertebeye ulaşır, hem de toplum ondan yana rahata erer. Bilmediğinin farkında olmak ve kendisini öyle kabul edebilmek bir fazilettir. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Erişdi Nev-Bahar Eyyâmı Açıldı Gül ü Gülşen

Erişdi nev-bahâr eyyâmı açıldı gül ü gülşen; Çerâğân vakti geldi lâlezârın dîdesi rûşen: Bahar geldi, güller açıldı, bahçeler şenlendi; eğlence zamanı geldi, lâle bahçelerinin gözleri aydın olsun! Bahar gelmiş olmakla, eğlence zamanının da geldiğini haber veren Nedim, aynı zamanda lâle bahçesine de müjdeler veriyor. Bu Bölümdeki beyitleri görmek lütfen tıklayınız

→Milletlerin Lisanı Bozulunca Hayali de Kısırlaşır

Çok insan anlayamaz eski mûsikîmizden; Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden! Musiki bir milletin, hatta bazen bir ümmetin (medeniyetin) dilinin, inançlarının (değerlerinin) kültürünün, örf ve adetlerinin, duyuş ve düşünüş tarzının belli bir ruh hali içinde dile gelmesidir. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Gaflette Kalan Dünya Tarlasını Bedava Arsa Bilir

Âkil odur ki geçer eyyâmı hüsn-i hâlle; Eylemez sermest kendin neş’e-i ikbâlle: Akıllı kimse günlerini iyi hallerle (iyi ve faydalı işler yaparak) geçirir; (derdi ve sıkıntısı yok diye) talihim iyi diye gününü gün etme sarhoşluğuyla başı dönüp dolaşmaz. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Anlayanlar Mânayı Arayanlardır

Çâk olmayacak sadef ne kâbil; Olmak güher-i murâd hâsıl: İstiridyenin kabuğu açılmadan arzu incisinin ele geçmesi mümkün müdür? Sen gözünü, kulağını açıp bakmadan, dinlemeden, düşünmeden hiçbir şeyi anlayabilir misin hiç? Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Divan Edebiyatından Altın Beyitler

Âdemoğlu âleme üryân gelir üryân gider; Nâle vü efgânile giryân gelir giryân gider: İnsanoğlu dünyaya çıplak gelir, çıplak gider; feryat ve inlemelerle ağlayarak gelir, ağlayarak gider. Şair demek ister ki; insanoğlu böyle gelir böyle gider ya, başı ve sonu böyle olan bir hayatın içi de bundan farksızdır. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Edep Bir Tâc İmiş Nur-i Hüda’dan

Sakın terk-i edepten kû-yı mahbubu Hüda’dır bu; Nazargâh-ı ilâhidir, makam-ı Mustafa’dır bu (Nâbî): Edebi terk etmekten sakın ki bulunduğumuz yer (yerleri ve gökleri) yaratanın sevgilisinin yurdudur; (hem) Allah’ın nazargâhı, hem de Muhammed Mustafa’nın makamıdır burası. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Kendi Kendine Ettüğün Âdem

Kendi kendine ettiğin âdem; Bir yere gelse edemez âlem (Adlȋ): Bir insanın kendi kendine ettiğini bütün insanlar bir araya gelseler yapamazlar. (Hayatımızın düsturu, rehberi olması gereken basit ama paha biçilmez bir beyit. Kişinin, kendi başına türlü belâlar açmadan alması gereken dersin “Giriş” kısmı. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Âdem Oğlu Âleme Üryân Gelür Üryân Gider

Bir gün gelecek sen de perîşân olacaksın; Ey gonca bu cem’iyyeti her dem mi sanırsın: Her hâl ve durumu, her zaman öyle gider sanma. Devirlerin, dönemlerin hâl ve durumların değişmesiyle ilgili en fazla yanılma  insanın gençlik dönemlerinde olur. Gonca bir gün açılır, gül olur, sonunda solar ve ölür. Arkasından, belki sonraki yıl, aynı dalda yeni güller açar. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Nimetle İmtihan Kapısı Olarak Devlet Hayatımız

Masraf artup azalınca îrâd; Nazm-ı âlem bulur elbette fesâd: Devlet hayatında giderler artıp, gelirler azalınca, dünya ve devletin düzeni bozulur, fesat karışıklık çıkar. “Nazm-ı âlemin fesât bulması.” (Dünya düzeninin bozulması, kargaşanın, fenalık ve kötülüğün hâkim olması) Alın size sosyoloji konusu olacak bir tespit daha. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Hoşça Bak Zâtına Kim Zübde-i Âlemsin Sen

Çeşm-i insâf gibi kâmile mîzân olmaz; Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz: Hayata insafla bakmak kadar olgunlukta derece olamaz; kişinin kendi noksanını bilmesi gibi irfân olamaz. “Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz.” İnsan-ı kâmilden insana nasihat-ı kebir kabilinden bir vecize. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Âyinesi İştir Kişinin Lâfa Bakılmaz

Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz; Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde: İnsanın ne olduğunu anlamak için sözüne değil işine, eserine bakılır; kişinin aklının derecesi, kendi eserinden belli olur. Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

→Cihanda Eseri Olmayanın Ahirinde Yeller Eser

Bu Bölümdeki beyitleri görmek için lütfen tıklayınız

Yazıyı Paylaşırmısınız