Bir ülke, millet, kültür veya medeniyet değişmeden gelişemez. Değişim, biz istesek de istemesek de vardır. Çünkü değişim yaratılışla birlikte gelir, onun içine yerleştirilmiştir. İnsana düşen değişimi yapıcı, olumlu, inşa edici yöne çevirmektir. Zira değişim, gelişme yönünde olmazsa, gerileme, aşınma, hatta yıkım yönünde olabilir. Zira hiç bir şey yerinde saymaz, hangi haldeyse öylece kalmaz.
Değişimi ve gelişmeyi anlamak için yaratılış kanunlarını bilmek, ona göre hareket etmek gerekir. Çünkü insan “başıboş bırakılmış değil,” kuralları ve kanunları olan bir dünyada yaşamaktadır. Bununla, devletler tarafından yapılan ve hükumetler tarafından uygulanan kanunlardan değil, yaratılışa hâkim olan kanunlardan söz ediyoruz. Kendisine başka bir “yaratıcı” aramayan herkesin bu kanunları bilmesi ve uyması gerekir. Yoksa istemeyerek de olsa kendisini O, Yüce “Kanun Koyucu” ile savaş içinde bulur!
Bu bakımdan insanın yeryüzünde yapıp ettiği her şeyin bu kanunların hakim olduğu düzene uyması, o düzeni ve dengeyi bozmaması, hatta rahatsız etmemesi gerekir. Tıpkı insanın ağzında bir dişin yapılması, bir uygulamanın hiçbir varlık için zulüm doğurmaması ve insanın yakın çevresinden dünyanın yörüngesine yerleştirilen uydular ve ötesine kadar olan uygulamaların bu külli ve değişmez kanunlara uyması gerektiği gibi…
İnsanlığa, sonunda huzur getirecek gelişme, ancak “bilen” insan olmasıyla gerçekleşebilir. İnsana dünyasını imar etme imkânını verecek en önemli bilgi, içinde yaşadığı varlığın kendisi ve var olma hakkında kendisine gönderilen bilgi (vahiy)’dir. İnsanın faydasına olan gelişme ve ilerleme için vahiy ve onun uygulamalarından doğan bütün bilgi, birikim ve deneyimden de yararlanmak gerekir. Sadece kendi medeniyetimizin değil, aynı zamanda diğer medeniyetlerin de kazanımlarından da büyük bir dikkat ve ölçü ile yararlanmak gerektiğine inanıyoruz.
Sayfamız, bireyin ve toplumun yaratılış amacı istikametinde gelişmesini hedef almaktadır. Bunun için farklı dilleri, dinleri, kültür ve medeniyetleri sadece tanımak değil, aynı zamanda onların birikiminden de yaralanmayı benimsemektedir. Zira ilmin vatanı ve milliyeti yoktur. Kim ona yer ve değer verirse orayı yurt edinir, meyvelerini verir.
Amacımız sayfamızda bir veya birkaç kişinin yazıları üzerinden insanlara belli şeyleri empoze etmek değildir. Onun yerine, hakikatin ve insanın faydasına olanın aranmasında, farklı bakış açılarını ve yaklaşımları paylaşma gayesini taşıyoruz. Bu bakımdan kişilere göre sabitlenmiş bir İnternet sitesi değil, yazarı kim olursa olsun, iyiliğin gelişmesine ve insanlar arasında yayılmasına yardımcı olacak yazı ve görüşlere yer verme niyetindeyiz.
Yaşadığımız iklimin büyük ölçekte değişime ihtiyacının olduğunu ve biz değişmeden de hiçbir şeyin değişmeyeceğinin farkındayız! Bu yaklaşımla, sayfamızda sadece olgunlaşmış yazı, fikir, çizim, yapım, teori ve tasarım gibi sonuçları değil, aynı zamanda birlikte yetişme, değişme ve gelişme yolunu benimsiyoruz. Bu itibarla, bu çalışmada paydaşımız ve yol arkadaşımız olmanızı memnuniyetle karşılarız. (Gelişim ve insan)
Leave a Reply
Your email address will not be published. Required fields are marked (required)
12 Comments
hasta bakıcı yatılı
6 Kasım 2016 - 12:05Sitenizi çok beğendim tebrikler
HANDAN KARATAŞ
29 Ekim 2016 - 12:19Hocam tebrik ve taktir ediyorum sizi.Terki diyar eylediğiniz zaman Urfayı, bu yazı baki kalacak .Rabbim hizmetlerinizi daim ve kadim eylesin.
admin
30 Ekim 2016 - 14:58Teşekkür ederiz Hanımefendi.
Erkan Sözen
28 Ekim 2016 - 03:50Son makalenizi bir Urfa’lı olarak ilgiyle okudum. Güzel bakan güzel görür derler ya ne güzel bakmış ve anlatmışsınız güzel bir geleneğimizi..
Bu vesile ile diğer makalelerinizi de okuyup paylaşmaya hazırlanıyorum.Selamlar.
Oğuz Köksal
27 Ekim 2016 - 20:29Maşallah sizlere. Allah yürüdüğünüz yolda çok daha güzellerini ve hayrlılarını nasip etsin inşallah.
Selam, saygı, dua ve hürmetlerimizle,
Ahmet sert
14 Eylül 2016 - 08:17Evet güzel kelimesi yeterli değil çok güzel diyeceğim, ancak başlangıç için bu böyle, oysa her geçen doğru değişim ve gelişim vurgulanmalı heyecan ve eylem birarada götürülmeli ki netice alınsın, insan değişip gelişsin
Engin Şenol
26 Ağustos 2016 - 03:44Harika bir yaklaşım…Merakla ve zavkle takip ediyorum…Elinize,yüreğinize sağlık…
fatma aras
19 Ağustos 2016 - 08:16bazen aradığınız şey karşınıza çıkıverir. Yazdıklarınızda aksini düşündürten tek bir kelime olmadığı gibi eklemek istediklerimde var. Sizler gibi düşünüyor ve destekliyorum.
Ahmet karayel
8 Ağustos 2016 - 06:23#AnkaraTürkiye
” Güzeli aramak ve paylaşmayla huzur iklimi ihya ederiz.. ”
Gelişim ve insan @gelisimveinsan
..
teşekkür ediyorum..
ilhan Çakır
30 Temmuz 2016 - 19:44insan , kendini bildiğince insandır düsturu gereği yerinde bir çalışma olmuş.
Büşra
5 Temmuz 2016 - 22:41Çok hoşuma gitti ya nedense sayfa bana çok samimi geldi
Edipser duman
2 Haziran 2016 - 20:44Yaklaşım gerçekten çok doğru , güzel bir sunum ellerinize sağlık